Sedef, Egzama Cilt Hastalıkları A Vitamini Eksikliği
Sedef, egzama cilt hastalıkları A vitamini eksikliği nedir? A vitamini eksikliğini nasıl anlarız? A vitamini kaynakları ve doğal dengeleme nasıl yapılır? Cilt hastalıkları, vücudun içsel dengesizliğinin en görünür yansımasıdır. Özellikle sedef, egzama ve ürtiker gibi kronik cilt rahatsızlıklarında, sadece dış etkenleri değil, içsel biyokimyasal süreçleri de göz önünde bulundurmak gerekir. Bizim bütüncül tıp yaklaşımımızda, cilt sağlığı yalnızca kremlerle ya da ilaçlarla değil, vitamin-mineral dengesi, bağışıklık sistemi sağlığı ve hücresel iletişim üzerinden değerlendirilir. A vitamini ve D vitaminini yükseltmek bedenimizde Epigenetik imza atıyor. A vitamini, bu noktada cildin yenilenme döngüsünü düzenleyen temel bir unsurdur. Eksikliğinde cilt bariyeri zayıflar, kuruluk, pullanma ve iltihaplanma gibi sorunlar ortaya çıkar. Üstelik A vitamini, D vitamininin aktif hale gelmesinde de kilit rol oynar. Bu nedenle yalnızca D vitamini takviyesi yeterli olmayabilir; A vitamini eksikliği varsa, cilt hücreleri sağlıklı bir şekilde yenilenemez ve hastalık belirtileri şiddetlenebilir. Biz tedavi sürecinde bu iki vitaminin birbiriyle olan dengesine özellikle dikkat ediyoruz. Çünkü A vitamini dengede olduğunda, hem D vitamini hem de bağışıklık sistemi daha etkin çalışır ve cilt kendini onarma kapasitesine kavuşur. Dr. Nurcivan Ünsal Üz olarak ben, cilt hastalıklarını tedavi ederken her hastanın biyokimyasal yapısına özel bir yol haritası oluşturuyorum. A vitamini eksikliğini değerlendirirken yalnızca laboratuvar sonuçlarına değil, hastanın beslenme biçimine, bağırsak sağlığına, stres düzeyine ve genel yaşam alışkanlıklarına da bakıyorum. Çünkü bağırsak florası bozulmuş, stres seviyesi yüksek veya karaciğer fonksiyonu zayıf bir vücutta A vitamini doğru şekilde kullanılamaz. Bu nedenle tedavi sürecinde yalnızca vitamin desteği değil, aynı zamanda bağırsak onarımı, antiinflamatuar beslenme ve stres regülasyonu da uygulanır. Bu bütüncül yaklaşım sayesinde, cilt yalnızca dışarıdan değil, içeriden de yenilenir. A vitamini dengesinin yeniden sağlanması, hücresel onarımı destekler, inflamasyonu azaltır ve hastalarımızın sedef, egzama gibi rahatsızlıklarda kalıcı iyileşme süreçlerini hızlandırır. Bizim için amaç, sadece cildi iyileştirmek değil; vücudun kendi denge ve yenilenme gücünü yeniden aktive etmektir.
A Vitamini
A vitamini, cilt yenilenmesi için en temel yapıtaşlarından biridir. Cilt hücrelerinin olgunlaşmasını ve sağlıklı bir şekilde yenilenmesini sağlar. Eksikliğinde cilt kurur, pullanır, çatlar ve iltihaplanmaya açık hale gelir. Sedef ve egzama hastalarında, cilt hücreleri normalden çok daha hızlı yenilenir; hücreler olgunlaşmadan yüzeye çıkar ve kalın, kaşıntılı plaklar oluşturur. İşte bu noktada A vitamini devreye girer. Çünkü A vitamini bu hücre döngüsünü düzenler. Yani ciltteki dengesiz hücre yenilenmesi aslında A vitamini yetersizliğinin sessiz bir göstergesi olabilir. Ben hastalarımda A vitamini eksikliğini fark ettiğimde, yalnızca dışarıdan uygulanan kremlerle değil, beslenme ve hücresel desteklerle dengeyi yeniden kurmayı hedeflerim. Çünkü sağlıklı bir cilt, içeriden beslenmiş bir cilttir.
A Vitamini ve D Vitamini Birlikte Çalışır
Birçok kişi D vitamininin önemini bilir ama A vitamini ile olan bu güçlü ilişkisini bilmez.
Benim klinik gözlemlerimde, sedef veya egzama tedavilerinde D vitamini desteği almasına rağmen yeterince iyileşemeyen kişilerde, Epigenetik testlerde çoğunlukla A vitamini eksikliği olduğunu da görüyorum.
D vitamini, hücre çekirdeğindeki reseptörlere bağlanarak etki gösterir ve bu reseptörlerin çalışması için A vitamini gereklidir. Yani biri diğerinin kapısını açar. A vitamini eksik olduğunda D vitamini etkisiz kalır; D vitamini yetersiz olduğunda ise A vitamini fazlalığı toksik hale gelebilir.
Bu nedenle ben tedavilerde bu iki vitaminin dengesine özellikle dikkat ederim.
Bütüncül Yaklaşımda Cilt Hastalıklarına Farklı Bir Bakış
Benim için tedavi, sadece semptomları bastırmak değil, bedenin dengesini yeniden kurmaktır.
Sedef, egzama veya kronik cilt hastalıkları olan bir hastayı değerlendirirken ilk yaptığım şey, bu belirtilerin ardındaki neden zincirini bulmaktır. Bu zincirde genellikle şu halkalar olur:
• Bağırsak florasında bozulma
• Bağışıklık sistemi dengesizliği
• Kronik stres ve yüksek kortizol
• Vitamin-mineral eksiklikleri (özellikle A, D, Çinko, Omega-3)
• Karaciğer detoksifikasyonunun yavaşlaması
Bu halkalardan biri bile bozulduğunda, ciltte inflamasyon artar ve hastalık şiddetlenir. O yüzden benim yaklaşımımda yalnızca krem veya kortizon tedavisi değil; bağırsak onarımı, stres yönetimi, antiinflamatuar beslenme ve hücresel destekler bir arada uygulanır.
A Vitamini Eksikliğini Nasıl Anlarız?
A vitamini eksikliği her zaman laboratuvar testlerinde belirgin çıkmayabilir. Çünkü A vitamini, kanda değil; hücre içinde ve karaciğer depolarında bulunur. Bu nedenle bazı kişilerde kan değerleri normal görünürken, hücresel düzeyde eksiklik olabilir. Benim klinik gözlemlerime göre, A vitamini eksikliği şu belirtilerle kendini gösterebilir:
• Ciltte kalınlaşma, pullanma, kuruluk
• Dudak kenarlarında çatlaklar
• Sedef benzeri plak oluşumları
• Egzama ataklarının sıklaşması
• Gözlerde kuruluk veya batma hissi
• Saç dökülmesi, kaşlarda seyrelme
Bu belirtilerden birkaçını aynı anda gördüğümde, A vitamini düzeyini mutlaka değerlendiririm. Çünkü bu vitaminin eksikliği giderilmeden yapılan tedaviler, genellikle geçici sonuç verir.
A Vitamini Kaynakları ve Doğal Dengeleme
Ben, hastalarıma öncelikle doğal beslenme yoluyla A vitamini seviyelerini desteklemelerini öneririm.
Gerçek A vitamini (retinol) en çok karaciğer, yumurta sarısı, balık yağı, tereyağı ve tam yağlı süt ürünlerinde bulunur. Bitkisel kaynaklardaki beta-karoten ise (örneğin havuç, tatlı patates, ıspanak, kabak gibi) vücutta A vitaminine dönüşür ama bu dönüşüm için çinko, magnezyum ve D vitamini gereklidir.
Yani yalnızca havuç yemekle bu eksikliği telafi etmek bazen mümkün olmaz.Siz havuç yiyerek Beta Karoten düzeyinizi yükseltebilirsiniz ama epigenetik düzeyde Beta Karoteni aktif A vitaminine çevirmede problem olabilir.
Ben tedavi planlarımda Epigenetik testlerle kişilerin mutlaka epigenetik düzeyde sistemi dengelerim.
Kimi zaman takviye gerekebilir ama bu, her hastada farklı olur. A vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğu için fazlası vücutta birikebilir; bu yüzden kişiye özel doz ayarı son derece önemlidir.
Bağırsak Florasının Cilt Üzerindeki Etkisi
Son yıllarda “bağırsak-cilt ekseni” kavramı tıpta sıkça konuşuluyor. Bu benim klinik deneyimlerimde de defalarca doğrulandı. Bağırsak florasında bir dengesizlik varsa, A vitamininin emilimi azalır. Ayrıca zararlı bakteriler arttığında bağırsak geçirgenliği bozulur ve vücut, bu duruma inflamasyonla yanıt verir. Bu inflamasyonun yansıdığı en belirgin organlardan biri de cilttir.
Bu nedenle sedef veya egzama hastalarında, yalnızca cilt yüzeyine değil, bağırsak sistemine de mutlaka bakarım. Mikrobiyata testleri ile kişiye özel probiyotik, prebiyotik veya bağırsak onarıcı protokoller uygularım. Çünkü cildi iyileştirmek, aslında içeriden başlamalıdır.
A Vitamini, Bağışıklık ve Hücresel Yenilenme
A vitamini, bağışıklık hücrelerinin iletişiminde ve cilt bariyerinin korunmasında çok önemli bir rol oynar. Eksikliğinde, bağışıklık sistemi zayıflar ve cilt enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelir.
Ben bu nedenle, A vitamini düzeyi düşük olan hastalarda genellikle sık enfeksiyon, iyileşmeyen yara, ciltte sürekli kaşıntı ve iltihap gözlemlerim.
Bütüncül tedavi amacı sadece bu belirtileri bastırmak değil, vücudun kendi kendini onarma kapasitesini geri kazandırmaktır.
A vitamini desteği, bu kapasitenin yeniden aktif hale gelmesine yardımcı olur.
Kişiye Özel Tedavi
Cilt hastalıklarında “tek tip tedavi” diye bir şey yoktur. Her bireyin genetik yapısı, bağırsak florası, stres düzeyi, uyku kalitesi, beslenme biçimi ve vitamin dengesi birbirinden farklıdır.
Bu yüzden her hastam için kişisel bir harita çıkarırım.
Kimi hastada A vitamini eksikliği ön plandadır, kiminde çinko ya da D vitamini dengesizliği baskındır.
Ben bu haritayı oluştururken hem laboratuvar testlerine hem de kişinin yaşam öyküsüne dikkat ederim. Çünkü hastalık sadece bedensel değil; duygusal, zihinsel ve çevresel faktörlerin birleşimidir.
Cilt Hastalıkları ve A Vitamini Eksikliği Hakkında Merak Edilenler
A vitamini eksikliği ciltte nasıl belirtiler verir?
A vitamini eksikliği genellikle kuruluk, pullanma, kaşıntı, dudak çatlakları ve yara iyileşmesinde gecikme gibi belirtilerle kendini gösterir. Cilt matlaşır, daha kolay tahriş olur ve iltihaplanmaya yatkın hale gelir. Özellikle sedef ve egzama hastalarında bu belirtiler belirginleşir.
Sedef hastalığı ile A vitamini eksikliği arasında gerçekten bir ilişki var mı?
Evet, var. Sedef hastalığında cilt hücreleri normalden çok daha hızlı yenilenir ve bu süreç A vitamini yetersizliğinden etkilenir. A vitamini, hücre yenilenmesini düzenleyen ana vitamindir. Eksikliğinde hücre döngüsü bozulur, plaklar kalınlaşır ve hastalık alevlenebilir.
Egzama hastaları neden A vitamini takviyesine ihtiyaç duyar?
Egzama, cilt bariyerinin zayıfladığı bir durumdur. A vitamini, bu bariyerin bütünlüğünü korur ve iltihaplanmayı azaltır. Ayrıca bağışıklık sistemini dengeleyerek egzama ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olur.
D vitamini ile A vitamini arasındaki ilişki nedir?
D vitamini vücutta aktif hale gelirken A vitaminine ihtiyaç duyar. Eğer A vitamini eksikse, D vitamini etkisini tam gösteremez. Bu nedenle, cilt hastalıklarında sadece D vitamini düzeyine değil, A vitamini dengesine de bakmak gerekir.
A vitamini hangi besinlerde bulunur?
Gerçek A vitamini (retinol) özellikle karaciğer, yumurta sarısı, balık yağı, tereyağı ve tam yağlı süt ürünlerinde bulunur.
Bitkisel kaynaklarda ise havuç, kabak, tatlı patates, ıspanak ve kayısı gibi besinlerde beta-karoten formunda yer alır. Ancak beta-karotenin A vitaminine dönüşebilmesi için yeterli çinko, magnezyum ve D vitamini gerekir.
A vitamini takviyesi herkese uygun mudur?
Hayır. A vitamini yağda çözünen bir vitamindir ve fazlası vücutta birikebilir. Bu nedenle takviye dozu mutlaka kişiye özel belirlenmelidir. Ben her zaman önce beslenme yoluyla destek, gerekirse kontrollü takviye öneriyorum. Özellikle hamilelikte ve karaciğer hastalarında dikkatli olunmalıdır.
A vitamini eksikliği sadece beslenmeden mi kaynaklanır?
Hayır, yalnızca yetersiz beslenmeden değil. Bağırsak florasının bozulması, stres, karaciğer fonksiyon bozukluğu ve kronik ilaç kullanımı da A vitamini emilimini olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden ben tedavilerimde bağırsak sağlığını da mutlaka değerlendiririm.
Ciltte A vitamini eksikliğini laboratuvar testleriyle anlamak mümkün mü?
Evet. Epigenetik testler ile A vitamini eksikliğine yatkınlığınızı net olarak görebilir kan tahlillerinde de ayrıca Avitamini eksikliğini tespit edebliriz. Bununla beraber klinik belirtiler, beslenme öyküsü ve cilt analiziyle birlikte değerlendirilmelidir. Benim yaklaşımım her zaman laboratuvar + klinik gözlem birlikteliğidir.
A vitamini eksikliğini doğal yollarla nasıl giderebiliriz?
Doğal ve dengeli bir beslenme en etkili yoldur. Haftada bir kez karaciğer tüketmek, düzenli yumurta ve tereyağı kullanmak, mevsim sebzeleriyle beslenmek faydalıdır. Ayrıca bağırsak sağlığını destekleyen probiyotik gıdalar (yoğurt, kefir, lahana turşusu) da A vitamininin emilimini artırır.
A vitamini desteği ciltte ne kadar sürede fark edilir sonuçlar verir?
Bu kişiden kişiye değişir ama genellikle 4-8 hafta arasında fark gözlemlenir. Cilt daha nemli, pürüzsüz ve sağlıklı bir görünüme kavuşur. Ancak kalıcı iyileşme için sadece takviye değil, yaşam tarzı, stres yönetimi ve bütüncül tedavi planı da uygulanmalıdır.